Çocuklarda hipertansiyonun sinsice ilerleyebileceği belirtildi.
Çocuklarda hipertansiyonun bazı durumlarda sinsice ilerleyebildiğini belirten Prof. Ensefalopati ortaya çıkabilir. Bu nedenle şikayeti olsun ya da olmasın her çocuğun 3 yaşından itibaren düzenli olarak tansiyonunu ölçtürmesi gerekiyor.” söz konusu.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Cenap Zeybek çocukluk çağı hipertansiyonu konusunda önemli uyarılarda bulundu. Çocukluk çağında kan basıncının belirli sınırların üzerindeki değerlerine hipertansiyon denildiğini belirten Prof. ‘hipertansiyon’. Yakın zamanda açıklanan kılavuza göre 13 yaş üstü tüm çocuklar, tansiyon değerleri açısından yetişkinlerle aynı kriterlerle değerlendiriliyor. Çocukların boy ve kilolarına göre hazırlanan tablolar. Örneğin yeni doğmuş bir bebekte 90 mmHg bile yüksek tansiyon anlamına gelebilir. “Bundan sonra tüm çocukların yılda en az bir kez tansiyon ölçümü yaptırması gerekiyor. 3 yaşından önce sadece bilinen ciddi hastalığı olan çocuklarda tansiyon ölçümü yapılıyor” dedi.
BAZI ÇOCUKLARDA SİNSİ OLABİLİR
Dünyada çocukluk çağında hipertansiyon görülme sıklığının yüzde 3, yüksek tansiyon görülme sıklığının da yüzde 3 ile 5 arasında olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Zeybek, şöyle devam etti:
Türkiye’de çocukluk çağı hipertansiyonunun epidemiyolojisi ile ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalarda 6-15 yaş arası çocuklarda hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 8-9 civarındadır. Hipertansiyonun tipik semptomları arasında baş ağrısı, boyun ağrısı, baş dönmesi, kulaklarda çınlama ve uğultu, burun kanaması, bulanık görme, çarpıntı, nefes darlığı ve terleme yer alır. Bu belirtiler sıklıkla yetişkinlerde, büyük çocuklarda ve ergenlerde görülür ve bu şikayetlerin birçoğu özellikle küçük çocuklarda ve bebeklerde ciddi hipertansiyon olmadığı sürece görülmeyebilir. Hatta herhangi bir şikayeti olmayan ama ciddi hipertansiyonu olan çocuk hastalar bile var. “Bu bakımdan 3 yaşından itibaren tüm çocuklarda belirli aralıklarla tansiyonun ölçülmesi önemlidir.”
BİRİNCİL VE İKİNCİL HİPERTANSİYON NEDENLERİNE DİKKAT
Prof. Dr. Cenap Zeybek, çocukluk çağı hipertansiyonunun altında yatan nedenleri şöyle açıkladı:
“Çocuklarda hipertansiyonun en sık nedeni böbrek hastalıklarıdır. Bunlar arasında kronik ve akut böbrek yetmezliği, nefritik ve nefrotik sendromlar, böbrek atardamarının stenozu gibi bazı özel hastalıklar yer alır. Endokrin bezlerinden kaynaklanan hormonal hastalıklar, aort damarı gibi kalp hastalıkları koarktasyon, bazı tümörler ve yumuşak doku hastalıklarıdır.Çocuklarda hipertansiyonun diğer nedenleri arasında yer alır.Bu nedenlerin hepsi ikincil hipertansiyon nedenleridir.Ayrıca primer hipertansiyon yani bir nedene bağlı olmadığı kesin olmayan hipertansiyon da vardır.Primer hipertansiyon Temelde erişkinlerde görülen bir hastalık ama beslenme alışkanlıkları değiştikçe çocuklarda yani çocukluk çağında obezite sıklığı artıyor. Bu yaşlarda primer hipertansiyon sıklığını da artırıyor.”
ADENİS SORUNLARI HIZLA TESPİT EDİLMELİ
Obezitenin çocuklarda hipertansiyon için risk faktörü olduğunu belirten Prof. Dr. Zeybek, şu ifadeleri kullandı:
“Obezite, uyku apne sendromu, kronik böbrek hastalığı ve prematürite gibi bazı durumlarda hipertansiyon prevalansı daha yüksektir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2013 yılında dünya çapında 5 yaşın altında 42 milyon obez veya fazla kilolu çocuk vardı. Türkiye’deki bilgilere göre obezite prevalansı yüzde 7’dir.” 0,3’tür. Aşırı kilolu çocuklarda hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 4 ila 14 arasında iken, obez çocuklarda bu oran yüzde 11 ila 23 arasındadır. Beslenmenin obeziteye ve dolayısıyla yüksek tansiyona etkisi yaşamın ilk yıllarından itibaren başlamaktadır. Hatta bazı araştırmacılar yaşamın ilk 3 yılındaki beslenme durumunun, özellikle karbonhidrattan zengin bir beslenmenin çocukların obez olup olmayacağını yüzde 60’ın üzerinde belirlediğini savunuyor. Diyette alınan yüksek miktarda tuz da çocuklar için önemli bir risk faktörüdür. Hipertansiyon prevalansı diyabetli çocuk ve ergenlerde genel popülasyona göre daha yüksektir. Bir diğer risk faktörü ise uyku apnesidir. Sendromda hipertansiyon sıklığı normalden daha yüksektir. Bu açıdan küçük çocuklarda uyku bozukluklarına neden olan geniz eti gibi sorunların hızla tedavi edilmesi önemlidir. “Kronik böbrek hastalığı olan çocuk ve ergenlerin neredeyse yarısı hipertansiftir ve çoğunda hipertansiyon uygun şekilde tedavi edilmez.”
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ HAFİF HİPERTANSİYONU DÜZELTEBİLİR
Prof. Dr. Cenap Zeybek, tanı ve tedavi yöntemlerini şöyle değerlendirdi:
“Şikayeti olsun ya da olmasın her çocuğun 3 yaşından itibaren düzenli olarak tansiyonunu ölçtürmesi gerekiyor. Eğer tansiyon değerleri o yaştaki çocuklar için belirlenen üst değerin üzerinde ise en az 3 ay, boy ve yük değerlerinin üzerinde ise, ölçümlerde yüksek tansiyon veya hipertansiyon tanısı konulduğunda, hastanede tansiyonun yüksek çıkması, evde veya eczanede ölçüldüğünde normal çıkması durumuna ‘Beyaz önlük hipertansiyonu’ denir. Yüksek tansiyonun günün ne kadarında etkili olduğunu anlamak için ’24 saatlik tansiyon holter muayenesi’ yapılır.Hipertansiyon tedavisinin temel amacı kan basıncını normal değerlere döndürmektir.Primer hipertansiyonda öncelikle kan basıncını değiştirmek yani abur cuburun, hazır yiyeceklerin, rafine şeker ve tuzun azaltılması, doğal beslenme, daha fazla egzersiz, özellikle düzenli tempolu yürüyüş, kan basıncı kontrolünde önemli faydalar sağlar. Hafif hipertansiyon için ilaçsız tedavi sağlayabilir. Dirençli hipertansiyonda öncelikle tekli, yeterli olmazsa çoklu antihipertansif ilaç tedavileri de uygulanır. Sekonder hipertansiyonda, nedenlerin tedavisi sıklıkla hipertansiyonu da tedavi eder. “Antihipertansif ilaçlar da kullanılabilir.”
TEDAVİ EDİLMEZSE HAYATI TEHDİT OLABİLİR
Tedavi edilmeyen hipertansiyonun iyi sonuç vermediğine dikkat çeken Prof. Dr. Zeybek, aileleri şöyle uyardı:
“Yüksek tansiyon tüm organlara zarar verebilir. Yüksek tansiyondan kalp, böbrekler, akciğerler, karaciğer ve endokrin bezleri önemli ölçüde etkilenir. Görme ve işitme ciddi şekilde bozulabilir. Beyinde ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Hatta hayati tehlike oluşturan durumlar Hipertansif Ensefalopati gibi durumlar ortaya çıkabilir.Bu bakımdan hipertansiyon hastalarında kan basıncının sistematik olarak kontrol altına alınması ve ilaçlı veya ilaçsız olarak normal seviyelerde kalmasının sağlanması önemlidir.Öncelikle tüm anne-babalar yüksek tuz ve şekerin yüksek olduğunu bilmelidir. Diyet, obezite ve hipertansiyonun en önemli nedenleridir. Çocuklarımızın beslenme durumlarını iyileştirerek obezite, diyabet ve hipertansiyondan korumak ebeveynler olarak görevimizdir. “Her çocuk, sebze, meyve ve protein açısından zengin doğal bir beslenmeyi en az onlar kadar hak eder. olası. Ayrıca çocuklarımızı egzersiz yapmaya ve spor yapmaya teşvik etmeliyiz. Hareketsiz yaşamdan kurtulan çocuklar daha sağlıklı, daha çalışkan ve hayatta daha başarılı olacaklar.”